Tüm dünyada dijital teknolojilerin hızlı gelişimi tarımdan imalata, sağlıktan eğitime , bankacılıktan pazarlamaya olmak üzere hemen hemen her sektörlerde kullanılması, beraberinde fiyatlarda şeffaflaşmayı ve rekabetin artmasını ve dijital itibarın önem kazanmasını sağlamıştır. Bu durum beraberinde şirketleri dijital dönüşüme ayak uydurmak zorunda bırakmıştır. Bu yazımıda son yıllarda çok fazla duyduğumuz ve her alanda karşılaştığımız “Dijital Dönüşüm” kavramını biraz ayrıntılı olarak ele alacağız. Dilerseniz öncelikle “Dijital Dönüşüm” kavramının tanımını yaparak başlayalım. Dijital Dönüşüm, şirketlerin veya devletlerin dijital çağa ayak uydurabilmek adına “Yapay zeka, Büyük Veri (Big Data), Nesnelerin İnterneti (IoT), Sensör Teknolojileri, Mobil Teknolojiler, Otonom Teknolojiler, Sosyal Medya Araçları , Mobil Cihazlar gibi dijital teknolojilerin tamamını veya bir kaçını kullanarak, müşteri veya vatandaş odaklı olarak yeni iş yapış modellerine geçiş sürecidir. Tabi ki bu geçiş, bir anda olmayacağı gibi çok uzun zamanlara yayılmaması hızlı bir şekilde aksiyon alınması ve trendlere uygun şekilde hareket edilmesi gerekir. Dijital dönüşüm ile oluşan acımasız rekabet nedeniyle, dünyada özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin büyük çoğunluğunun dijital dönüşüm süreçlerine hızlı şekilde adapte olmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Benzer şekilde devletlerin de özellikle e-Devlet vizyonları kapsamında kısa orta ve uzun vadeli dijital dönüşüm stratejilerini yayınladıklarını görmekteyiz.

**********

Dijital dönüşüm kavramı temel bir felsefeye dayanmaktadır. Bu felsefenin altında yatan düşünce, dijital dönüşümün odağına müşteriyi koyarak müşteriyle sürekli bağlantılı kalarak (connectivity özelliği) beklentilerini yakından takip edebilmek, bu bağlantılılık sayesinde müşterilerden çok daha gerçekçi ve hızlı geri dönüşler alınarak müşterilere yerinde ve zamanında doğru ürünler sunmak, bununla beraber yeni inovasyonları hayata geçirmek yatmaktadır. Bu bağlantılılık sayesinde iki yönlü bilgi akısşının sağlandığı görülmektedir. Bu noktada mobil teknolojilerin etkin bir şiekilde kullanıldığı görülmektedir. Böylelikle rekabetin çok daha zorlaştığı ve müşteri kırılganlıklarının ve hızlı müşteri kayıplarının çok daha hızlı olduğu yeni dijital dünyada müşteriyle bağlantılı kalarak, daha yakın temas kurarak var olan müşterinin korunması bununla birlikte yeni müşterilerin kazandırılması amaçlanmaktadır.

Dijital dönüşümün odak noktasına müşteriyi koyması ve bağlantılı kalma felsefesinin yanında 

  • yeni iş modeli kurgulamak, 
  • strateji yaratmak, 
  • hedefler koymak 
  • teknolojiye ve tüm trendlere ayak uydurarak

bu hedeflere ulaşmak yer almaktadır.

Yeni trendlere ayak uyduramayan, geleneksel yöntemlerle hayatına devam etmeye çalışan şirketlerin dijital dünyada karşılarına çok farklı ve hiç beklenmedik rakiplerinin çıktığı ve bu nedenle “yaratıcı yıkım” denilen durum ile karşılaştıkları görülmektedir. Bu noktada dilerseniz yaratıcı yıkım kavramını da kısaca açıklayalım. Yaratıcı yıkım, yeni teknolojiler kullanılarak geliştirilen bir iş modelinin, tarihi uzun yıllara dayanan çok köklü firmaları yok edebilmesi yada ekonomik olarak cirolarının çok düşük seviyelere gelmesi ve pazarı kaybetmesi olarak tanımlanabilir. Örnek vermek gerekirse www.airbnb.com isimli web sitesi kurulduktan kısa bir süre içerisinde, büyük otel zincirleri olan birçok firmanın önemli sayılacak müşterisini kazanmış durumdadır. Diğer bir örnek Kodak firmasıdır. Yılların fotoğraf makine üreticisi, akıllı telefonların gelişimi ve fotoğraf çekme yeteneklerinin artması ile birlikte büyük bir düşüş trendine girmiştir. Blackberry firmasının yeni trednlerden olan dokunmatik ekranlara geçişe direnmesi veya ayak uyduramaması beraberinde neredeyse pazar payının tamamını kaybetme noktasına getirmiştir. Görüldüğü üzere dijital dönüşüm rüzgarı oldukça sert esen bir rüzgardır ve yelkenleri doğru tarafa çevirmeyen firmaları teknolojinin tam ortasında olsalar bile tamamiyle pazardan silebilecek seviyelere kadar götürebilir. Bu kadar örnekten sonra Nokia örneğini de vermeden geçemeyeceğim. Bir dönem mobil telefon pazarının hakim lideri olan firma doğru ve stratejik bir dijital dönüşüm gerçekleştiremediği için için pazardaki konumunu kaybetmiştir. 

**********

Dijital dönüşümün felsefesinin doğru anlaşılarak doğru bir stratejinin kurulması gerekir. Dijital dönüşüme başlayacak firmaların kısa , orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirerek ilerlemeleri gerekir. Bu stratejileri belirlerken yapay zeka, makine öğrenimi, IoT , Sosyal medya, mobil teknolojiler, sensör teknolojileri gibi tüm teknoloji trendlerini iyi okumaları, muhtemel veya olası rakipleri iyi görmeleri ve inovatif düşünerek geleceğe yönelik stratejiler belirlemeleri gerekmektedir. Tabi ki her süreçte olduğu gibi dijital dönüşüm süreçlerinde de konunun uzmanları ile yola çıkmak büyük önem arzetmektedir.

Djital dönüşüm içerisinde inovasyonu da barındırmaktadır. Müşterileri şaşırtacak, yeni teknolojilerl ile donatılmış yeni ürünler geliştirebilmek ve bunun ticarileşmesini sağlamak dijital dönüşüm stratejisi açısından çok önemlidir. Dijital dönüşüme başlayacak şirketlerin strateji adımları olarak;

  • Köklü değişikliklere açık olması
  • Değişiklikleri idare edebilme yeteneğinin olması 
  • Müşteri beklentilerinin araştırılması ve iyi analiz edilmesi 
  • Dönüşüm için gerekli kaynakların bulunması ve ayrılacak bütçenin planlanması
  • Tecrübelere ve uzman görüşlerine değer verilmesi
  • Ekiplerin birbirine güvenmesi ve fikir birliğine sahip olunması
  • Şirket kültürünün analiz edilmesi ve aksiyon haritasının oluşturulması

verilebilir. Bu strateji adımlarını doğru kurgulayan firmaların başarıya ulaştıkları görülmektedir. Örneğin herkesin bildiği ve dijital dönüşüme örnek olarak verilen Netflix şirketini ele alalım. İnsanların önümüzdeki on yıl içerisinde sinemaya gitme alışkanlıklarını tamamen değiştireceği öngörülen ve en popüler dijital dönüşüm iş modellerinden olan Netflix şirketi 1997 yılında bir DVD kiralama şirketi oalrak kurulmuş ve özellikle 2000 yılından sonra kendisi de dijital dönüşüme ayak uydurarak doğru stratejilerle günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. DVD kiramala fikrinden uzaklaşarak özellikle 2007 yılı itibariyle birlikte kişisel bilgisayarlardan izlenebilme özelliğini etkinleştirerek dijital dönüşüme ayak uyduran şirket bu noktada önemli bir kırılma noktasını çok başarılı bir şekilde atlatmıştır. 2018 yılı itibariyle 200 farklı ülkede 125 milyona yakın kullanıcısı olan Netflix şirketi doğru bir strateji izlemiş ve dijital dönüşüm adımlarını doğru atmıştır. ABD’ de Netflix ile aynı yıllarda kurulan ve daha fazla müşteri kitlesine sahip olan rakibi ise dijital dönüşüme ayak uyduramayıp yaratıcı yıkımının etkisinden kurtulamamıştır. 

Dijital dönüşüme fotoğrafı daha da büyüterek ülkelerin durumları açısından bakalım ve Türkiye’nin dijital dönüşüm açısından nerede olduğuna da değinip, dijital dönüşüm uygulayacak bir şirketin dikkat etmesi gereken ve uygulaması gereken adımları vererek yazımızı tamamlayalım isterim. 

Dijital dönüşüm açısından ülkeler 4 guruba ayrılıyor:

  • Durağan Ülkeler (İskandinav ülkeleri, Güney Kore, Avustralya, Kanada, ABD, Almanya)
  • Öne çıkan ülkeler (Singapur, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Estonya, İsrail, Japonya)
  • Kabuğunu kıran ülkeler (Türkiye, Çin, Meksika, Malezya, Kenya, Brezilya, Şili, Kolombiya)
  • Riskli ülkeler ( Güney Afrika, Peru Yunanistan, Pakistan, Mısır)

Durağan olarak tabir edilen ülkeler geçmişte yüksek büyüme oranı gerçekleştirip, günümüzde ivme kaybeden ülkelerdir. 

Öne çıkan ülkeler ise yüksek büyüme oranı ve dijital gelişim gösterirken yenilik ve gelişime açık ülkelerdir.

Kabuğunu kıran ülkeler, diğerlerine göre daha düşük dijital gelişim seviyesine sahip olmakla birlikte gelişime açık, hızlı ivme gösteren ülkelerdir. 

Riskli ülkeler ise düşük büyüme oranına sahip ve dijital gelişimi çok düşük ülkelerdir. 

Kabuğunu kıran ülkeler listesinde yer alan ülkemiz dijital dönüşüm açısından potansiyeli yüksek bir ülkedir. Ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin dijital dönüşümü mutlaka önemsemeleri ve stratejilerini bu konuya odaklanarak belirlemeleri çok önemlidir. Dijital dönüşüm gerçekleştirecek şirketlerin aşağıda yer alan adımları dikkate almaları doğru bir dijital dönüşümün başlangıcını yapmalarını sağlayabilir:

  • Mecvut durum analizinizi yapın
  • Hedef belirleyin
  • Hedeflerinize sizi ulaştıracak uygun bir strateji geliştirin
  • Stratejiye uygun dijital dönüşüm teknolojilerini belirleyin (Yapay zeka, Big Data, IoT, Mobilite vs..)
  • Dijital işletim modelini belirleyin
  • Şirket bünyesinde dijital yetkinlikleri artırın
  • Tasarıma ve veriye dayalı olun
  • Müşeriyi odağınıza alın bağlantılılığı sağlayın
  • İnovasyona önem verin ve şirket içi inovasyon kültürünü artırın
  • Dijital izlenebilirliğinizi sağlayın

Dijital dönüşüme ayak uydurarak yaratıcı yıkımdan korunabilmeniz dileğiyle.